to meet with difficulty, fall into distress, be overburdened, commit a crime, be spoiled, constrain anyone to do a thing, cause anyone to perish, beat harshly. a'nata - to bring anyone into difficulty, beat roughly, cause annoyance, confuse. anatun - sin/crime/mistake/difficulty.'anitum (prf. 2nd. m. pl.): that which corrupts or distress you, you are overburdened, you fall into distress (3:118, 9:128, 49:7).a'nata (prf. 3rd. m. sing. vb. IV): he caused distress, subjected to burden (2:220).a'nata (v. n.): falling in crime (4:25).
zorlukla karşılaşmak, sıkıntıya düşmek, aşırı yüklenmek, suç işlemek, şımarık olmak, kimseyi bir şeye zorlamak, kimseyi telef etmek, sert dövmek. a'nata - kimseyi zor durumda bırakmak, kabaca dövmek, sıkıntıya neden olmak, kafa karıştırmak. anatun - günah veya suç veya hata veya zorluk.'anitum (prf. 2. m. pl.): sizi yozlaştıran veya üzen şey, aşırı yüklenirsiniz, sıkıntıya düşersiniz (3:118, 9:128, 49:7 .a'nata (prf. 3.. m. şarkı. vb. IV): sıkıntıya neden oldu, yüke maruz kaldı (2:220).a'nata (v. n.): suça düşme (4:25).
ع ن ت kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler